MARRAKECH OCAKBAŞI
Kırmızı halı ile döşenmiş mekana girdiğinizde içerideki egzotik müzik kıulaklarınızda yankılanırken kurnalar içindeki gül yaprakları karşılayacak sizi........ hemen şaşırmayın çünkü, daha çok şaşıracaksınız....... çünkü MARRAKECHe attığınız ilk adımlar daha bunlar......
Doğu ile batının harmanladığı gizemli bir bahçedesiniz. Her adımda karşınıza tarih kokan objeler çıkıyor.
Kurnalar, nargileler, ibrikler.......
Masalarda titreşen yüzlerce mum, ağaçlardan aşağıya sarkan sayısız avize nispet yapıyor... Türk damak tadına uyarlanmış Lübnan ve Ortadoğu lezzetlerini içeren tabaklarla donatılıyor.... 10 çeşit meze, 8 çeşit arasıcak istediğiniz kadar ocakta pişen et ve kebap.....
Yemekten sonra ikram edilen
Meşbelba (dilimlenmiş lokum) VEYA
Mırrayı (arap kahvesi) sakın geri çevirmeyin çok şey kaçırırsınız.....
Kömürde pişen etin sadece lezzetini değil, pişerken seyretmesini de sever misiniz? Cızır cızır pişen kebabın, şişin kokusu iştahı açtıkça açar. Hele bir de ocakbaşındaki kebap ustasının maharetli ellerine tatlı dili de eşlik ederse değmeyin ocakbaşı keyfine. Sonra gelsin kebaplar, şişler, közde dometes biberler. Yanında ister şalgam, ister rakı.
MARRAKECH HUZURLARINIZDA
