Güllüoğlu'nun Hikayesi
Baklava deyince ilk akla gelen firmadır Güllüoğlu. Bundan bir buçuk asır önce 1871 yılında Gaziantep’te başlayan, ustalığın kuşaklar boyu devam ettirilerek global bir markaya dönüşmesidir Güllüoğlu’nun hikayesi. Türkiye’nin baklava ustalarını yetiştiren Güllüoğlu, aynı zamanda sektörün de en büyük baklava okuludur. Gaziantep’te başlayan efsanenin şehir dışına ilk çıkışı 1949 yılında oldu. Bu tarihte Mustafa Güllü çok önemli bir karar alarak İstanbul’a geldi ve burada ilk Güllüoğlu dükkânını açtı. Baklava tadını İstanbul halkına tanıtmak adına, o dönem için erken sayılabilecek reklam faaliyetlerinde bulundu. 1960 yılına kadar İstanbul’da başarı ile çalışmalarını sürdüren Mustafa Güllü, bu tarihte sağlık nedenlerinden ötürü ailesini de Gaziantep’e alarak dönmek zorunda kaldı.
Bir Marka Doğuyor...
İşe Gaziantep’te amcası Halit Güllü’nün yanında baklava tepsisi yıkayarak başlayan Mustafa Güllü’nün büyük oğlu Nejat Güllü, seneler içerisinde tam bir baklava ustası oldu. 1969 yılında, İstanbul’a gelerek dükkânın başına geçti. Nejat Güllü, bu dönemde radikal kararlar alarak dünya markası olma yolunda ilk adımlarını attı. Bir süre böyle çalıştıktan sonra, 1949 yılında babasının Havyar Han Numara 23’te açtığı küçük dükkânın artık talepleri karşılayamadığını fark etti. Yeni bir noktaya taşınmak bir zorunluluk olmuştu ve 1976 yılında daha büyük, daha işlek bir noktaya (Karaköy otopark altındaki bugün de faal olan şubeye) taşınmaya karar verdi. Başarı, kendini ilk günden müjdeliyordu: İşler bir gün içerisinde iki katına çıkmıştı. Yeni noktada işler son sürat devam etti. Artık dükkânda lokum ve çikolata gibi farklı ürünlerin de satışı gerçekleşiyordu. Ancak bütün bu başarılar Nejat Güllü’yü tatmin etmeye yetmedi. Çünkü aklında iki hedef vardı; Şubeleşmek ve dünyaya açılmak. Hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerleyen Nejat Güllü, 1985 yılında babasından ve kardeşlerinden ayrılarak önce Hasanpaşa’da bir baklava imalathanesi, ardından Mısır Çarşısı’nda ilk Güllüoğlu şubesini açtı. Bu şubenin açılması ile birlikte dünyaya Güllüoğlu lezzetinin ulaştırılması adına ilk çalışmalara başlanmış oldu.
